Almandin

Almandin (Almandine, Almandit), M.Ö. 325 de keşfedilen bir mineral grubudur. Başkalaşmış magmasal kayaç türlerinde bulunan değerli bir taş türüdür. Çok yüksek derecede sıcaklığa maruz kalarak oluşur. Rengini, içerisindeki yoğun demir ve krom mineralinden alır. İsmini de bundan alır.

Almandin (Almandine, Almandit), M.Ö. 325 de keşfedilen bir mineral grubudur. Başkalaşmış magmasal kayaç türlerinde bulunan değerli bir taş türüdür. Çok yüksek derecede sıcaklığa maruz kalarak oluşur. Rengini, içerisindeki yoğun demir ve krom mineralinden alır. İsmini de bundan alır.

Granat ve Almandin Arasındaki Fark Nedir?

Birçok kaynakta Almandin ile Granat taşının aynı taş olduğu belirtiliyor. Çok yanlış bir tanım değil ama ufak bir farklılık var aslında. Konuya açıklık getirelim;
Granat (Garnet) aslında bir taş grubudur. Diğer taş gruplarında olduğu gibi grubun ana üyesi de granat olarak adlandırılıyor. Granat (Garnet), derin koyu kırmızı hatta daha çok bordoya dönük renktedir. Garnet “tohum” kelimesinden gelmektedir. Ayrıca bir rivayete göre nara atıfta bulunan Granatus kelimesine de benzetilir. Görüntüsünün nar gibi kırmızı olması, nar çekirdeği anlamına gelen “Granatum” dan isim türetildiği de söylenceler arasındadır.
Almandin ise Granat grubunun alt türlerinden biridir. Aynı grupta yer alsalarda kimyasal bileşenlerinde ve renklerinde azda olsa farklılıklar bulunur. Almandin Taşı da temelde kırmızı görünür ancak daha kahverengimsi ya da daha siyahımsı bir rengi vardır. Bu farkı bazen gözle ayırt etmek oldukça zordur. Sonuç olarak Granat grubu türlerinden Almandin, Pirop, Spessartin ve Andradit taşlarının kimyasal ve renk olarak farklılıkları olsa da yoğun olarak kırmızı renkte olanları ortak ad olarak Granat ile isimlendirilmiştir. Bu sebeple birçok kaynakta her ikisi aynı taş olarak bahsediliyor.

Almandin Taşının Özellikleri ve Geçmişte Kullanımı

Almandin Taş’ ı geçmişte oldukça fazla ilgi görmüş, antik dönemlerde kullanılmış, mitolojik kaynaklarda adı geçmiştir. Çok çeşitli alanlarda kullanılan bu taş hakkında birçok kaynakta bahsediliyor.
Bronz dönemine rastlayan M.Ö. 300 tarihinde daha ziyade soylulara, bilhassa kraliyet üyelerine özel bir taş olmuştur.
Antik Yunan döneminde bir inançtan kaynaklı seyyahlar, seyahat eden insanlar hızlı ve güvenli yolculuk için yanlarında daima Granat/Almandin taşırlardı. Özellikle seyyahlar, Almandin taşının kötü rüyalardan koruduğuna inanır; Şeb’in (gece) karanlığını aydınlattığını düşünürlerdi. Kaza ve tehlikeyi uzak tuttuğunu düşünerek üzerinde mutlak suretle Almandin taşını veya mücevherini bulundururlardı. Kraliyet üyeleri, mezarlara konulan takılarda, mühür olarak da kullanılan özel yüzüklerde ki bunlar genellikle çok ince işçilikli, oymalarla bezenmiş olduğu görülür; değerli taş olarak kullanırlardı.
Antik çağda nar meyvesi aşkın, tutkunun simgesiydi. Garnet de bundan dolayı tutku ve aşk ile ilişkilendirilmiştir. Sevdiklerine granat hediye etmek, aşk ve sadakat göstergesiydi.
Eski bir Viking ve AngloSakson rivayetinde, Almandin taşının kan kırmızı renginin kendilerine güç kattığına inandıkları için, üzerlerinde bu taşı bulundurur ve hatta silahlarında kullanırlarmış.
Avrupa’da, daha fazla olarak din adamlarının etkili olduğu bir dönem olan Orta çağ (karanlık çağ)’da kral ve kraliçelerin tercih ettiği, Almandin çok önemli bir taştı. O dönem bir inancı şu şekilde idi. Özellikle soylular ve kraliyet üyeleri arasında zehirlenerek oluşan ölümler çok yaygındı. Bu taşın bir tür koruması olduğu düşünülerek, içeceklerin bulunduğu bardaklara (kadehlere), bu taştan koyarak, hali hazırda gerçekleşen ölümün zehirlenme yoluyla olup olmadığını anlamaya ve ispatlamaya çalışıyorlardı.
Haçlı seferleri sırasında Almandin’ in yol gösterici olduğuna inanılırdı. Halk mitolojilerinde şeb zamanı ortaya çıkan vampirlere karşı boynuna Almandin’ e kolye asmanın, yanında taşımanın koruma oluşturduğuna inanılırdı.
Kraliçe Victoria zamanında ise yine aşk ve tutkunun simgesi olmuş; kadınların mücevherlerinde çokça kullanılmıştır. Ayrıca sıklıkla nişan yüzüğü olarak tercih edilmiştir.
Asya yerli topluluklarında küçük parçalar halinde bir çeşit mermi olarak da kullanmışlardır.

Almandin Taşının Faydaları

• Aşk, doğurganlık, kadınsı yaşam gücünü simgeler.
• Hızlı dönüşümleri sembolize eder.
• Kan rahatsızlıklarının tedavisinde tercih edilir.
• Kalbe olumlu etkileri vardır.
• Eski zamanlardan bu yana depresif ve hüzünlü kişilerin tedavilerinde kullanılmaktadır.
• İltihap ile ilgili hastalıklarda olumlu etkisi görülmüştür.
• Duygu durum düzenlenmesine yardımcı olur.
• Öfke patlamalarına faydalıdır.
• Serinkanlılığı ortaya çıkararak özgüveni yükseltir.
• İnsanın içindeki saf gücün ortaya çıkmasına yardım eder.
• İster günlük yaşam, ister belli bir amaç olsun, odaklanmaya yardımcı olur.
• Pozitif düşünmeye yönlendirerek, kendi içimizde itici güç oluşturur.
• Kendi içimizde yaşadığımız çelişkileri gidermek için algılarımızın yoğunlaşmasına yardım eder.

Almandin Temizliği ve Bakımı

Sertlik derecesi 7-7,5 arasında olan bu taş çok kırılgan değildir. Fiziksel temizliği için hafif nemli ve yumuşak bir bez kullanabilirsiniz. Nazikçe temizleyerek, aynı şekilde kuru ve yumuşak bezle nemini tamamen alın. Özellikle yüksek derecelerde ısı değişimine kesinlikle maruz bırakılmamalıdır. Hiçbir şekilde kimyevi madde ve kozmetikle etkileşimi olmamalıdır. Enerji temizliği için ise 1 gece kuru toprağa gömebilir, tütsüleyebilir ya da tuz lambası yanına birkaç saat bırakabilirsiniz.

Künye
Sertlik: 7 – 7,5
Özgül Ağırlık: 4,32
Kimyasal Formül ve Grubu: Fe3Al2(SiO4)3 ve Granat Grubu
Renk: Siyahımsı, Kırmızı, Kahverengimsi Kırmızı
Çıkarıldığı Yerler: Brezilya, USA, Kanada, Madagaskar, Hindistan, Afrika
Çakralar: Kök Çakra  

Metta Wiki

Uzak Doğu felsefelerinin temel kavram ve uygulamalarını keşfedin ve ruhani yolculuğunuzda size rehberlik edecek bir terimler sözlüğü ile bilginizi genişletin.

En son haberleri takip etmek için abone olun.

Copyright © 2024 skyIdesign | Tüm Hakları Saklıdır. / All Rights Reserved.     KVKK/PDPA | Gizlilik/Privacy | Kullanım Koşulları/Terms Of Use
metta.wiki bir Metta online avm girişimidir.